josear (inglés hustle)

Kullanım örnekleri

josear (inglés hustle)
practice prostitution
icon arrow

practice

Phonetic: "/ˈpɹæktɪs/"

Part Of Speech: noun


Definition: Repetition of an activity to improve a skill.

Example: He will need lots of practice with the lines before he performs them.


Definition: An organized event for the purpose of performing such repetition.

Example: Being on a team is hard: you're always having to go to practice while everyone else is taking it easy.


Definition: The ongoing pursuit of a craft or profession, particularly in medicine or the fine arts.


Definition: A place where a professional service is provided, such as a general practice.

Example: She ran a thriving medical practice.


Definition: The observance of religious duties that a church requires of its members.


Definition: A customary action, habit, or behaviour; a manner or routine.

Example: It is good practice to check each door and window before leaving.


Definition: Actual operation or experiment, in contrast to theory.

Example: That may work in theory, but will it work in practice?


Definition: The form, manner, and order of conducting and carrying on suits and prosecutions through their various stages, according to the principles of law and the rules laid down by the courts.

Example: This firm of solicitors is involved in family law practice.


Definition: Skilful or artful management; dexterity in contrivance or the use of means; stratagem; artifice.


Definition: A easy and concise method of applying the rules of arithmetic to questions which occur in trade and business.

icon arrow

practice

Phonetic: "/ˈpɹæktɪs/"

Part Of Speech: verb


Definition: To repeat (an activity) as a way of improving one's skill in that activity.

Example: You should practise playing piano every day.


Definition: To repeat an activity in this way.

Example: If you want to speak French well, you need to practise.


Definition: To perform or observe in a habitual fashion.

Example: They gather to practise religion every Saturday.


Definition: To pursue (a career, especially law, fine art or medicine).

Example: She practised law for forty years before retiring.


Definition: To conspire.


Definition: To put into practice; to carry out; to act upon; to commit; to execute; to do.


Definition: To make use of; to employ.


Definition: To teach or accustom by practice; to train.

icon arrow

prostitution

Part Of Speech: noun


Definition: Engaging in sexual activity with another person for pay.

Example: Her addiction brought her to the point that prostitution was the only means she had to survive.


Definition: (by extension) Debasement for profit or impure motives.

Example: The television advertising job was a prostitution of the talents of one of the great writers of the century.

En İyi Tur-Eng Çevirmen

İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.

İngilizce veya Türkçe alfabe, makale veya web sitesinden bir e-postayı, makaleyi veya web sitesini çevirmeniz mi gerekiyor? Sadece bu metni seçin ve resmi çevrimiçi çevirmen haline gelsin! 50 dünya dilinden profesyonel tercümanlarımız var. İşe yarıyor? Tabii ki işe yarıyor! Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!