sadece baş kirişlerinden oluşan yol

Kullanım örnekleri

sadece baş kirişlerinden oluşan yol
heading course
icon arrow

heading

Phonetic: "[ˈhɛɾ.ɪŋ]"

Part Of Speech: verb


Definition: To be in command of. (See also head up.)

Example: Who heads the board of trustees?


Definition: To come at the beginning of; to commence.

Example: A group of clowns headed the procession.


Definition: To strike with the head; as in soccer, to head the ball


Definition: To move in a specified direction.

Example: How does the ship head?


Definition: To remove the head from a fish.

Example: The salmon are first headed and then scaled.


Definition: To originate; to spring; to have its course, as a river.


Definition: To form a head.

Example: This kind of cabbage heads early.


Definition: To form a head to; to fit or furnish with a head.

Example: to head a nail


Definition: To cut off the top of; to lop off.

Example: to head trees


Definition: To behead; to decapitate.


Definition: To go in front of.

Example: to head a drove of cattle


Definition: To get in the front of, so as to hinder or stop; to oppose.

Example: The wind headed the ship and made progress difficult.


Definition: (by extension) To check or restrain.


Definition: To set on the head.

Example: to head a cask

icon arrow

heading

Phonetic: "[ˈhɛɾ.ɪŋ]"

Part Of Speech: noun


Definition: The title or topic of a document, article, chapter, or of a section thereof.


Definition: The direction into which a seagoing or airborne vessel's bow is pointing (apparent heading) and/or the direction into which it is actually moving relative to the ground (true heading)


Definition: Material for the heads of casks, barrels, etc.


Definition: A gallery, drift, or adit in a mine; also, the end of a drift or gallery; the vein above a drift.


Definition: The extension of a line ruffling above the line of stitch.


Definition: The end of a stone or brick which is presented outward.


Definition: (flags) A strip of material at the hoist end of a flag, used for attaching the flag to its halyard.

icon arrow

course

Phonetic: "/kɔːs/"

Part Of Speech: noun


Definition: A sequence of events.

Example: The normal course of events seems to be just one damned thing after another.


Definition: A path that something or someone moves along.

Example: His illness ran its course.


Definition: The lowest square sail in a fully rigged mast, often named according to the mast.

Example: Main course and mainsail are the same thing in a sailing ship.


Definition: (in the plural, courses) Menses.


Definition: A row or file of objects.


Definition: One or more strings on some musical instruments (such as the guitar, lute or vihuela): if multiple, then closely spaced, tuned in unison or octaves and intended to played together.

icon arrow

course

Phonetic: "/kɔːs/"

Part Of Speech: verb


Definition: To run or flow (especially of liquids and more particularly blood).

Example: Blood pumped around the human body courses throughout all its veins and arteries.


Definition: To run through or over.


Definition: To pursue by tracking or estimating the course taken by one's prey; to follow or chase after.


Definition: To cause to chase after or pursue game.

Example: to course greyhounds after deer

Türkçeden İngilizceye En Hızlı Çevirmen

Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!

İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.