sunuş yoluyla öğretme yaklaşımı

Kullanım örnekleri

sunuş yoluyla öğretme yaklaşımı
expository teaching approach
icon arrow

expository

Part Of Speech: adjective


Definition: Serving to explain, explicate, or elucidate; expositive; of or relating to exposition.

Example: Practicing expository writing will teach you to explain complex concepts clearly.

icon arrow

teaching

Phonetic: "/ˈtiːtʃɪŋ/"

Part Of Speech: noun


Definition: Something taught by a religious or philosophical authority.

Example: Many follow the teachings of Confucius.


Definition: The profession of educating people.

Example: Teaching has seen continual changes over the past decades.

icon arrow

approach

Phonetic: "/əˈpɹəʊt͡ʃ/"

Part Of Speech: noun


Definition: The act of drawing near; a coming or advancing near.


Definition: An access, or opportunity of drawing near.


Definition: (in plural) Movements to gain favor; advances.


Definition: A way, passage, or avenue by which a place or buildings can be approached; an access.


Definition: A manner in which a problem is solved or policy is made.

Example: 1991, Carol Lee Johnston, Jeanne Lazaris, Plane Trigonometry, A New Approach.


Definition: (used only in the plural, fortification) The advanced works, trenches, or covered roads made by besiegers in their advances toward a fortress or military post.


Definition: An approach shot.


Definition: The way an aircraft comes in to land at an airport.


Definition: The area before the lane, in which a player may stand or run up before bowling the ball.

icon arrow

approach

Phonetic: "/əˈpɹəʊt͡ʃ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To come or go near, in place or time; to draw nigh; to advance nearer.


Definition: To draw near, in a figurative sense; to make advances; to approximate.

Example: as he approaches to the character of the ablest statesman.


Definition: To come near to in place, time, character or value; to draw nearer to.

Example: "Would counsel please approach the bench?" asked the judge.


Definition: To make an attempt at (solving a problem or making a policy).


Definition: To speak to, as to make a request or ask a question.


Definition: To take approaches to.


Definition: To bring near; to cause to draw near.

Türkçeden İngilizceye En Hızlı Çevirmen

Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.

İngilizce, dünyada yaklaşık 1,5 milyar insan tarafından konuşulmaktadır. Dünyada en çok konuşulan dildir. 1.000.000'den fazla kelime var! Türkçe, Türkiye'de, Kuzey Kıbrıs'ta yaklaşık 80 milyon kişi ile Avrupa ve Kuzey Amerika'daki göçmen toplulukları tarafından konuşulmaktadır. Yaklaşık 88 milyon konuşmacı ile en çok konuşulan Türk dilidir. Türk dili, Türkiye'nin batısında yer alan Anadolu'da ortaya çıkmıştır. Şu anda, bu iki hacimli ve harika dildeki çevirilerle hızlı, rahat ve ücretsiz çalışmanız için size profesyonel çevirmenimizin işlevselliğini sunuyoruz!Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.